Engin Baytar.. Medyanın Galatasaray üzerine yapacağı saldırıların alt yapısında kullanacağı yeni isim. Psikopat, dengesiz ama bir o kadar da yürekli olan insan.
Mesele malum.. Fakat üstüne bir iki kelime de ben etmek istedim.

Öncelikle şundan bahsedeyim ki Engin'in yaptıklarını her Galatasaraylı gibi bende savunmayacağım. Engin Baytar hatalıdır. Ceza almalıdır. Aynı zamanda geçtiğimiz pazar günü bütün arkadaşlarına ve hocasına çok büyük bir ihanet yapmıştır. Takım arkadaşları saha da ölümüne çabalarken, Engin bencillik yapıp hepsine sırtını dönmüştür. Buraya kadar hepsi doğru. Ama... İşte orada koca bir AMA var. Ceza var iyi niyetle verilir, ceza var art niyetle verilir. 11 maç... 11 maçtan bahsediliyor. Sezonun 3'te biri.. İlk devrenin yarısından fazlası. Üstelik bu cezayı veren ülke Türkiye. Hani her türlü pisliğin hasır altı edildiği yer. Gelin bir iki örnekle açıklayayım size buranın nasıl bir yer olduğunu.

Bu ülke öyle bir ülke ki, ırkçılık yaparsın, seni savunurlar, baş tacı ederler, 2 maç ceza verip alkışlarla uğurlarlar. Şike yaparsın, olmuş bir kere ne olacak sanki derler, çocuğun futbol hayatını karartmayalım derler, hatadır yapılır derler, 3 maç ceza verip, 4. hafta sahaya sürerler. Bu ülke de cezalar ve kurallar sadece bazı kurumlara hakkıyla uygulanır. Diğerleri torpillidir. Neden torpillidir biliyor musunuz? Şerefsizce, masa başı oyunları yapıp, ahlaksızca haksız kazanç sağlayıp, utanmadan çıkarlarını şekillendirdikleri için torpillidirler. Bu ülkede dürüst olan suçludur, Hakkını savunan haksızdır. Bu ülkede başarılı olan herkes, bir gün cezalandırılır. Bu ülke kanunsuzların istedikleri gibi cirit attıkları bir yerdir. Bu güzel ülke mevzu bahis futbol olduğunda işte bu kadar kirli bir ülkedir.

Yapılan açıklamada deniyor ki, "Efendim disiplin talimatı cezayı bu şekilde vermemizi söylüyor". Aynı disiplin talimatı sana şike yapanı futboldan temizle de demiyor mu?! Ne bu dansözlük, ne bu çıkarcılık.

Bütün bu pislikleri görmezden gelsek. Desek ki, tamam bu bir başlangıç. Futbol temizlenecek, kurallar uygulanacak. Engin ve Galatasaray bu cezayı çekecek ancak bizden sonra ki her olayda da aynı ciddiyet ve aynı  cezalar uygulanacak. O zaman tamam.. Kabuldür 11 maç ceza. Fakat ne yazık ki buna artık 3 yaşında ki çocuk dahi inanmıyor. Türk futbolunu yöneten basiretsizler, cezaları uygulamayı ancak mevzunun içinde Galatasaray ismi varsa akıl edebiliyorlar.

Bu bir başlangıç değil. Bu her zaman ki Galatasaray hazımsızlığının ortaya çıkardığı, ezilmişliğin dışa vurumu. Daha öncede yaptılar, yine yapacaklar. Çünkü Galatasaray'ın güçlü olup farkı açması demek birilerinin cebinin daha az dolacağı, birilerinin de canlarının sıkılacağı anlamına gelmektedir. Çünkü burada ülke imajı, ya da geleceği, bizim dışımızda kimsenin zerre kadar umurunda değil.

Engin 11 maç ceza alacak bir hareket yapmadı. Hele ki şikeye 3 maç, ırkçılığa 2 maç ceza veren bir ülkede. Futbolun beşiği olarak anılan İngiltere'de bile ırkçılığa dahi verilen ceza 8 maç olurken, bizim daha adaletli olduğumuzu düşünmek, aptallar için bile aptalca olurdu. Ancak gel gelelim ki futbolu yöneten insanlar için 'aptal' kelimesinin dahi iltifat olarak duracağını düşünüyorum. İronik haa?... Hemde çooook ironik..